Tehlike Ne Kadar Yakınımızda?
Tehlike Ne Kadar Yakınımızda?
ADR
Hayatımızın içine, her köşesine sızmış tehlikeli maddelerden gözümüzü korkutan birkaçı dışındakileri ya tanımıyoruz ya da artık kanıksamışız, risk kabul etmiyoruz. Oysa değil tüp, havai fişek, saçımıza yolculuğuna kadar boya da, aracımızdaki emniyet kemeri de hep birer “tehlike”.
Tehlike esasında hep yanımızda.
Mesela… Türkiye’de trafiğe kayıtlı araç sayısı 18 milyona yaklaşmış durumda. Bunların yüzde 18’i İstanbul’da; kent sokaklarında 3 milyondan fazla araç var. Bunların da yaklaşık yüzde 42’sini, bir kısmı kaçak montaj LPG’li araçlar oluşturuyor. Ülkede araç başına düşen akaryakıt istasyonu sayısına gelince, Avrupa ülkelerinin üç katı bir fazlalığımız söz konusu. İstanbul’da binden fazla akaryakıt istasyonu var. Benzin ve dizel de, madeni yağlar da, LPG de tehlikeli madde kapsamında.
Mesela… Evimizi, iş yerimizi, arabamızı, kaldırımları, saçımızı boyuyoruz, boyatıyoruz. Boya hammaddeleri tehlikeli madde kapsamında.
Mesela… Aracımıza binince güvenliğimiz için emniyet kemerini takıyoruz. Emniyet kemeri tehlikeli madde kapsamında.
Deodorant tehlikeli madde kapsamında….
Yanı başımızda tarla olmayabilir artık, ama taşıyan araçlar var yanımızdan, önümüzden geçen: Gübre tehlikeli madde kapsamında…
Özetle tehlike o kadar “her baktığımız yerde” ki, hayatımız tehlikeli madde kapsamında.
ADR, bir insandan kaldırımda boy vermiş tek ota kadar tüm canlıları hava, su, temas yoluyla tehdit eden nitelikte yanıcı, patlayıcı, nükleer, aşındırıcı, zehirli, boğucu her türlü maddeyi “tehlikeli madde” kapsamına alan ve bunların karayolu nakliyle doğrudan veya dolaylı tüm faaliyetleri “kendi güvenliğimiz” çerçevesinde düzenleyen uluslararası bir konvansiyon.
Birkaç yıldır ADR’ye taraf ülkelerle dış ticarette uygulanan hükümler, 1 Ocak 2014 itibariyle artık yurtiçinde gerçekleşen karayoluyla nakil faaliyetlerinde de geçerli. Uygulamada aksama olmadığı sürece, yeni yıla çok daha güvenli topraklarda gözümüzü açtığımızı ve bundan böyle daha temiz bir çevreye sahip olacağımızı söyleyebiliriz. Zira artık tehlikeli madde kapsamına alınan herhangi bir malı aracıyla taşıyan, araca yükleyen, araçtan boşaltan, depolayan, paketleyen, elleçleyen, yollayan, alan tüm taraflar ADR düzenlemeleri çerçevesinde hareket etmek zorunda. Tankların temizliği, tehlikeli maddelerin konulacağı ambalajlar, tehlikeli maddeyi taşıyacak araç, aracı sürecek sürücü, araçta olması gereken teçhizat, belgeler, işaretlemeler… Hepsi 1.300 sayfalık ADR kitabının içerisinde en ince ayrıntısına kadar düzenleniyor.
ADR’nin 1.1.2014’te ulusal mevzuatımıza dahil olmasıyla, ihlal durumları için ağır cezai yaptırımlar da belirlendi. ADR’nin ülke çapında bir genel bilinçlenme sağlayacağının, bir tehlikeli maddeler hamlesine kapı açacağının farkında olan sorumluluk sahibi firmalar konu üzerinde çalışmaya zaten başlamıştı.
ADR – Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması, 2014’in ilk günüyle birlikte yurtiçi uygulamalarda yürürlükte. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgiye ihtiyaç duyarsanız, yaklaşık on yıldır tehlikeli madde üzerine her türlü eğitim ve danışmanlık hizmetini veren tescilli merkez TUGEM ve Türkiye’nin en yetkin uzman yetiştiricisi Mehmet Tanbaş olarak destek vermeye hazırız.
TUGEM Eğitim Merkezleri